Ece ULUSUM
@eceulusum

Aylardır irili ufaklı birçok yayının en iyiler listesi arasında kayboldunuz. Müzik üzerine yazan çizenlerin 2020’ye dair kehanetlerini okudunuz. Back on Stage ekibi olarak, böyle listeler yerine bir yıl boyunca yaptığımız röportaj ve araştırma haberlerinden yola çıkarak, elbette işin içine kulislerde duyduğumuz dedikoduları da katarak 2020’de neler olacağını yazdık. Bunu bir yıllık ‘sayısal loto’ gibi düşünün, 2021’de kaçı tutmuş üzerine konuşuruz.

MÜZİKALLERİN YILI

Arada nükseden meşhur soru: “Türkiye’de neden iyi müzikal yapılamıyor?” Yapılıyor, Sertab Erener’in büyük emek harcayarak müzikalinde biletler tükendi, Zorlu PSM yapımı Alice Müzikali, elbette oyuncu kadrosunun da etkisiyle, herkese hitap edebileceğini ve pekâlâ çok iyi yapılabileceğini gösterdi. Bu yıl Nisan’da sonlanacak müzikalin yerine yenileri gelmeye başladı. Onlardan biri de bu ay başlayan Amadeus müzikali. Öte yandan Broadway müzikalleri de ülkemize daha sık getirilmeye başlandı. Bilet satışları da hiç fena değil… Bu yıl daha nicelerini izleyeceğiz gibi.

 

TERK EDİLEN PLAK ŞİRKETLERİ

Plak şirketleri müzisyenler üzerindekini her geçen gün yitirmeye başladı. Müzisyenler ya kendi plak şirketini kuruyor ya da bağımsız olarak yollarına devam ediyor. Müzik üretmenin bu kadar kolay olduğu dönemde plak şirketleri ayakta kalabilmek için arayışta. Dağıtım, reklam gibi unsurların önemini kaybetmesiyle işler zorlaştı. Öte yandan playlist’lere girmek üyelik sistemiyle hizmet veren online platformlar var. Plak şirketleri doğru isimlere ulaşarak bir eşik bekçisi olduğunu kanıtlamak zorunda. Sektördeki dağınıklığı anca onlar toparlayabilir…

KURTULUŞ BAĞIMSIZ RADYOLAR

Playlist’lerin hileleri ve tekdüzeliğinden sıkılan dinleyici kendini radyoya atıyor. Özellikle dünyanın dört bir yanındaki bağımsız radyolar revaçta. Müzik küratörlerinin insafıyla hazırlanan, streaming platformlarının işi iyice paraya döktüğü bugünlerde müzik keşfetmek gerçekten çok zor. Bugün Spotify’da hiç dinlenmemiş 4 milyon şarkı var! Bağımsız radyolardaki DJ’ler gündemi takip ediyor, plak kovalıyor, stream’lerde olmayan parçaları buluyor. Eh, Shazam’ladığınızda bulamayacağınız nefis parçalar da oluyor. İş o zaman eski usul radyo programlarını kasete kaydetmek gibi şarkıları kaydetmeye kalıyor. Kimi radyo programları yayınlarını sonra da podcast olarak yayınlıyor. Uluslararası radyolardan bazıları şöyle: NTS, LYL, Kiosk…

DAHA TEMİZ BİR MÜZİK İÇİN…

Dünyada çevre duyarlılığı her geçen gün artıyor. Massive Attack, Jack White, Coldplay gibi müzisyenler karbon salınımını azaltmak için turnelerini iptal ediyor. Geri dönüşümle çevreci plak projeleri yapılıyor. Müzik festivalleri plastik kullanımlarını azaltmak için çalışıyor. Türkiye’de bu konuda Zorlu PSM öncü oldu, plastik bardak kullanımını azaltmak için bardak limitini aşanlara ekstra ücret talep edildi. Bardak kullanımında geçen yıllara göre epey azalma vardı. Öte yandan çevreci festival adı altında düzenlenen kimi festivallerdeki bardak ve pipet kullanımı işin felsefesine ters düştü. Ancak bu gibi çevreci projeler daha da artacağa benziyor.

YERLİ MÜZİK BELGESELLERİ

Dünyadaki müzik belgeselciliği akımı yavaş yavaş ülkemize de geliyor. Birçok isim prodüksiyonlarla anlaşıp turne, konser perde arkası ya da bizzat özel hayatından kesitlerin belgeselini yapıyor. Duyumlarımızdan bazıları MFÖ, Sertab Erener, Sezen Aksu… Halihazırda Yüzyüzeyken Konuşuruz bluTV’de turne günlüklerini yayınladı. Öte yandan kitap yazdıran ve yazan müzik insanları da çok duymaya başladık. 2020’de raflarda görmeyi bekliyoruz.

 

Bu gönderiyi Instagram’da gör

 

Sound Ports Istanbul (@soundportsistanbul)’in paylaştığı bir gönderi ()

KONUŞAN MÜZİK

Konser ve festivallerin artık mutlaka yan etkinlikleri de oluyor. Müzik dinleyicisi müzik konuşmak ve müzik hakkında bilgilenmek istiyor. Geçen yıl neredeyse her etkinliğin bir söyleşisi ve paneli vardı. Ara sıra yapılan plak etkinlikleri, ikinci el enstrüman pazarları, müzik enstrümanı yapım atölyeleri artacak. Öte yandan müzik yayıncılığında çeşitli ataklar olacak, bir müzik yayını olarak bizden söylemesi.

RAP KAZANDIRMAYA DEVAM EDİYOR

Geçen yıl birçok rock ve EDM konseri gerçekleştirildi ancak çoğu iyi bilet satışı gerçekleştiremedi. Katılımcı olarak gözlemimizi söylersek; geçen yaz KüçükÇiftlik Park’ta gerçekleşen Enter the Music Festival’de sahneye Ben Fero ve Ezhel çıktıktan sonra çoğu kişi evine gitti; Duman’ı pek dinleyen kalmamıştı örneğin. Öte yandan Steve Aoki, Chainsmokers ve DJ Marshmello’ya da pek ilgi yoktu. Hal böyle olunca organizatörler rap müzisyenlere daha çok yer verme kararı aldığını anlatmaya başladı. Öte yandan bir rap müzik festivali de yoldaymış, yazın detaylarını duyarız.

AĞIR HİZMET BEDELİ DEĞİŞİKLİKLERİ

Geçen yıl yazdığımız Biletten Pahalı Biletleme başlıklı yazımızdan sonra neler oldu neler… Biletlemede tekelleşme sadece ülkemizin değil dünyanın gündemindeydi. Keyfe göre belirlenen hizmet bedelleri müzikseverleri iyice bunaltmıştı ve çok şikayetçilerdi. Ülkemizde Ticketmaster’a bağlı Biletix’in satış politikasına dair bugün hâlâ bir bilgimiz yok… Ancak Biletix en güçlü kurumlardan birini kaybetti; Zorlu PSM. Artık Passo üzerinden biletlerini satacak ve hizmet bedeli de sabit olacak. Bu tercih diğer büyük kurumları da etkileyecek gibi görünüyor. Bakalım Biletix ne yapacak?

KONSEPT PARTİ FURYASI

Ofisten çıkan beyaz yakalıya, mutsuzlara, filmseverlere, dedikodu sevenlere ve nice karakteristik özelliklere göre partiler geçen yıl öne çıkmaya başladı. Bu partilerde aslında müzik ön planda değil. Kendi zevklerini paylaştığı insanlarla eğlenmek, sosyalleşmek daha ön planda. Markalar da böyle etkinliklere sponsor olmaktan hoşlanıyor. Ne güzel! Evden çıkmak için sebep… Umarız bu konspetlerin suyu çıkmadan, müzikaliteyi de unutmadan daha iyileri önümüze gelir.

MÜZİSYENLER YENİ MODA FENOMENLERİ

Bir zamanlar moda markalarının yüzü manken ve oyunculardı. İşler ufaktan müzisyenlere kaymaya başladı. Amerika’da bu furya çoktan başlamıştı, bize anca geliyor. Moda sayfamızda da okuyacaksınız ancak buradan da söyleyelim; Fatma Turgut Harley Davidson’ın, Gripin de Cat’in marka yüzü oldu. Belki de rock müziğin kurtuluşu modadan geçiyordur…

POPÜLER MÜZİK FENOMENLERİN KUCAĞINDA

YouTube ve Instagram ünlülerini artık görmezden gelmek mümkün değil. Markalar öyle çok medet umdular ki, çoğu varını yoğunu onlara döktü. Bu işte kim kârlı çıktı muamma… Ancak fenomenlere birçok kapı açıldı. Parti ev sahipliğiyle başlayan akım müzik sektörüne girmeleriyle devam etti. Ünlü isimlerle düetler, klipler, şarkılar, fahiş fiyatlara satılan biletler… Bu duruma isyan edenler ve destekleyenler arasında sıkışıp kaldık. Her dönemin ‘Dr. Erol’ları olur. İzleyip görmek gerek. Bu yıl da belli ki konserlerde, festivallerde fenomenleri göreceğiz. Bu kadar çok maruz kalınca da arayışa geçip yeni akım üreteceğiz…

YAZLIK FESTİVAL GERİLİMLERİ

Geçen yıl kimi festival son dakikada iptal oldu ya da müzikseverler iptal olmasını yine son dakikada engelledi. Örneğin; Van Gezgin Festival, Kuşadası Festivali… Bu iptallerin arkasında düzenlenen şehirlerin belediye ve valileri vardı. Kimisi sesi kimisi toplumsal düzeni öne sürdü. Ancak duyumlarımıza göre, müziğin turist çekme potansiyelini fark ettikleri için kendi festivallerini yapmaya çalışıyorlarmış. Bu nedenle Zeytinli artık olur mu, olmaz mı bilemiyoruz. Organizatörler kendilerine yeni lokasyonlar aramaya başladı ama gerilimler belli ki devam edecek.

DİJİTAL EKİPLER KURULUYOR

Dinleyicinin canına tak eden tık satın alma yarışı yavaş yavaş azalıyor. Malum artık dinleyiciler sayılara güvenmiyor. Öte yandan milyonlarca kez ‘dinlenmiş’ müzisyenlerin konserleri bomboş. Zeynep Bastık’ta işe yaradığını gördüğümüz dijital ekiple çalışma yöntemini artık müzisyenler de çözmeye başladı. Bu konuda en etkin çalışan pop müzisyenler arasında Gökhan Türkmen ve Tan var. Her birinin kendi dijital pazarlamasını yapan ekibi var. Diğer müzisyenlerin de bu işi iyiden iyiye çözmeye başlayacağını görüyoruz. Hatta plak şirketlerinin kurtuluşu bu yönde etkin ekipler kurarak olabilir. Bizden söylemesi.

 

Bu gönderiyi Instagram’da gör

 

shesaidso|Istanbul (@shesaidso.istanbul)’in paylaştığı bir gönderi ()

KADINLARIN YÜKSELİŞİ (?)

SheSaid.so gibi kurumların yayınladığı araştırmalar ve paneller düzenlemesiyle, müzik sektöründe de cinsiyet eşitsizliği tartışmaları alevlendi. 2019’da çeşitli eğitim programlarının açılmasıyla kadınların da teknik taraftan sahne önü tarafına kadar yoğun çalışmaya başladığını gördük. Kadın çalışanlarının sayısıyla övünen kurumların da hassasiyet ibresi iyice yükselmiş durumda.

Beğenilen gelişmeler olsa da olumsuzluklar duymaya devam ediyoruz. Müzik sektörü içinde neredeyse herkesin bildiği kadın çalışanlarına ve müzisyenlere taciz vakaları günden güne artıyor. Maruz kadınlar ve bilenlerse susuyor. Konuşmadıkları için haber yapılamıyor, belki de yeni vakalar yaşanıyor. Bu konuyu takipteyiz.

SIRADAKİ TÜR HANGİSİ?

Elbette tek türe bağlı üretim eskisi gibi mümkün değil. Ancak bize göre, rap’in yükselişini gördüğümüz 2019’un ardından kimileri punk geliyor dese de 2020’nin müzik türü reggae ve funk olacak. Reggae geceleri düzenleniyor, rap müzisyenler araya reggae tınıları yerleştiriyor. Altın Gün’ün Grammy adaylığıyla funk tarzında denemeler olacağını düşünüyoruz. En azından tribute akımından sıyrılırız diye umut ediyoruz.

Back on Stage No:14