Barış KARAALİOĞLU

Tamamı müzisyen olan Bağcan ailesinin ferdi ve Nâzım Oratoryosu ile İlk Şarkılar ve Yeni Şarkılar albümlerinde Fazıl Say’la birlikte çalışmalarıyla müzikseverler radarında olan Serenad Bağcan, ilk solo albümü Serenad‘ı yayınladı. Albümünü, babasına ve genlerine vefa albümü olarak tanımlayan Serenad Bağcan, BoS’un sorularını yanıtladı.

  • Müziği meslek edinmiş bir bireyin müzik dışında alanlarla ilgili olması sizce müzisyene neler kazandırıyor? 

Müzik hayatımın her alanında var, sessizliğimde bile. Müzik haricinde uğraştığım alanlar benim ruhumu doyurur, gelişmemi sağlar. Bu da şarkı söyleyişime yansır. Bence iyi bir yorumcu yaşanmışlıklarını, acısını, hüznünü, sevincini, korkusunu, neşesini kısacası duygularını hatta bazen bilgisini sesinin üzerine yükleme becerisine sahip olmalıdır. Müzik yaşamla iç içedir.

  • Solo albümünüzde Fazıl Say, amcanız Serter Bağcan ve babanız Savaş Bağcan’a ait besteler yer alıyor. Kendi besteleriniz var mı?

Beste yapma konusunda biraz tembelim zannedersem. Çünkü iki tane bestem var; biri ablam Sonat Bağcan’ın Nefesim Senle albümünden Sensiz Olmam şarkısı. Diğerini bu albüme koymak istedim fakat babamın, amcamın ve Fazıl Say’ın besteleri yanında besteciliğime çok güvenemedim ne yalan söyleyeyim…

  • Fazıl Say ile Nâzım Oratoryosu aracılığıyla tanışmış olmanız müzik kariyerinizi nasıl etkiledi?

Fazıl Say ile yaptığımız projeler beni milyonlarla buluşturdu. Bu  eserleri söylerken ben de kendi yorumculuğumun keşfine çıktım, sınırlarımı gördüm, genişletmek için çalıştım, emek verdim ve hâlâ da çalışıyorum.

  • Bu bir vefa albümü, değil mi?

Albüm yapmaya karar verdiğim an, benim için zorlu bir dönemin başlayacağından habersizdim. İlk Şarkılar ve Yeni Şarkılar gibi standartları çok yüksek iki albüm vardı ve o standardı tutturma kaygısı oluştu, adım atmamı engelledi. Bu duygusal günlerden birinde, babamın kendi küçük mütevazı stüdyosunda, benim için yaptığı besteleri birlikte dinlerken onun yıllardır bitip tükenmeyen müzik aşkına, tutkusuna ve emeğine ölesiye hayranlık ve saygı duydum. Ve o an karar verdim, hissettiğim şey tam olarak vefaydı. İlk solo albümüm babama vefa albümüm olacaktı. Bu işin duygusal boyutu… Eee serde eczacılık da olunca atalardan aktarılan genlerimizi de es geçmemek gerektiğini düşündüm. Bana ve aileme bahşedilen bu yetenek, nesilden nesle aktarılan genlerimizde var ve onlarda vefayı hak ediyorlar öyle değil mi?

  • Batı klasik müziği ile Türk halk müziğini sentezleyen bir vokale sahipsiniz. Bu sentezi iyi yapabilmek için neler gerekli?

İnanın özel bir şey yapmıyorum, ekstra bir çaba içine girmiyorum. İçimden geldiği gibi söylüyorum. Çocukluğumdan bu yana müzikle iç içeyim. Profesyonel olarak devlet çoksesli korosunda değişik tekniklerdeki şeflerle çalışmanın ve dünya koro literatüründeki önemli ve zor eserleri seslendirmiş olmanın verdiği tekniği es geçmemeliyim. Zannedersem üstüne bir de Anadolu toprağında yaşıyor olmak eklenince ortaya böyle bir sentez çıkıyor diye düşünüyorum.