Ece ULUSUM eulusum@hayhuy.co2015’te Royal Opera House gösterimlerine La Boheme Operası’yla başlayan Zorlu PSM, bu özel etkinlikleriyle sanatseverleri ağırlamaya devam ediyor. Opera ve baleye olan ilginin sürekli sorgulandığı dönemlerde gösterimlerin biletleri tükeniyor. Hal böyleyken hem kitleyi hem de gelecekteki planlarını sormak üzere Zorlu PSM Programlama ve Booking Yöneticisi Nihan Akgün’ün kapısını çaldık.
  • Bu projeyi başlatırken neler düşünüldü?
Kültür sanatın çeşitli dallarını sanatseverlerle buluşturmayı misyon edinmiş PSM olarak, izleyicileri Londra’ya ya da Moskova’ya gitmeye gerek kalmadan bu prodüksiyonlarla buluşturmak istedik. Royal Opera House bu sezon 10’uncu senesini kutluyor. 10 yılda 51 ülkede 1 milyon izleyiciye ulaşıldı, bu rakamların içinde İstanbullu izleyicilerin de payının olması bizim için memnuniyet verici.
  • Gösterimlere ilgi nasıl?
Gösterimlerimizi düzenli olarak takip eden, müdavim bir izleyici grubumuz oluştu. Tabii her yıl Fındıkkıran Balesi’ni izlemeye gelen minik misafirlerimizi de anmadan geçmek olmaz. Özellikle Bolşoy Balesi gösterimlerimizi pazar günleri öğleden sonra saatlerine programlayarak küçük yaştaki izleyicilerimizin katılımlarını kolaylaştırmaya gayret ediyoruz. Bu gösterimler çerçevesinde ilk sene Kraliyet Balesi’nin kurucu koreografı Frederick Ashton’ın üçlü balesi The Dream, Symphonic Variations ve Marguerite and Armand, ikinci sene de Kuğu Gölü Balesi’nin gösterimlerini yaptık, 750’den fazla izleyici katılım gösterdi. Önümüzdeki sezonlarda bu gösterimlerin sayısını artırmak gündemimizde.

4000 32 gösterimde; 4000’den fazla izleyici ağırlandı.

  • Bu gösterimlerin kurumunuzda olmasının, yurt dışındaki imajınıza etkisi var mı?
Zorlu PSM’nin ve tabii ki Türkiye’nin yurt dışındaki imajı açısından oldukça değerli. Bu ilişkiler gelecekteki muhtemel ortak projeler, turneler için İstanbul’un önemli bir durak ve güvenilir bir partner olduğunu gösteriyor ve bize bir avantaj sağlıyor.
  • Bu etkinliğe medyanın ilgisi nasıl?
Bu güne kadar Zeynep Oral, Serfiraz Ergun, Tufan Türenç gibi çok kıymetli köşe yazarları etkinliklerimizi onurlandırdı. Gazete ve dergilerin etkinlik ajandalarında düzenli olarak yer alıyoruz. Etkinliklerden önce izleyicilere değerli bilgiler aktaran Prof.Yekta Kara’ya da yeri gelmişken teşekkür ederiz. Yekta Hanım, izleyicilere ve bizlere, izleyeceğimiz eserle ilgili öyle güzel bilgiler aktarıyordu ki operayı izlemeye başlamadan, bilinçli bir izleyici haline gelebiliyorduk. Ne var ki opera eserleri 3-4 saat sürüyor. Etkinliklerin süresini daha makul bir süreye çekmek için şimdilik bu sunumlara ara verdik.
  • Bir dönem başka bir kurum da yurt dışındaki popüler tiyatroların gösterimlerini yapıyordu ancak çok uzun soluklu olamadı. Sizin de böyle bir projeniz olabilir mi ileride?
Böyle bir planımız var. Bu konuyla, yine programlama departmanımızdan başka bir arkadaşım ilgileniyor. National Theatre’da sahnelenen temsillerin, yine aynı sezon içinde gösterimleri için de görüşmelerimiz sürüyor. Netleştiğinde detaylı programı duyacaksınız. Aynı zamanda dünyaca ünlü Broadway ve West End müzikallerinin sinema icin sahnede kaydedilmiş özel prodüksiyonlarının gösterimlerinin de olacağı bir seri üzerine de çalışıyoruz. 
via GIPHY